18 Ocak 2010 Pazartesi

Ecrin Yağmur'a İlk Mektup




Merhaba Sevgili Kızım ve Blogu,

Sana ve bloguna merhaba derken, senin için yazmış olduğum mektup ilk kaydımız olsun istedim. Sen doğmadan sana yazılan... Sana kavuşmanın özlemiyle yazılan... Sen kokan... Ben kokan... Biz kokan...

Baban ve ben 12.06.2005 tarihinde evliliğe imzamızı attık. Evliliğe alışmak, hayata alışmak, yaşam kalitemizi yükseltmek derken nihayet mutluluğumuz bir bebekle renklendirmek istedik. Yani seni bekliyorduk geçen 3,5 yılın ardından...

Hem endişeli hem sevinçli olarak DR. Nazlı Hanım' ın yanına gittim. "Hamile olup olmadığımı öğrenmek için geldim" dediğimde gözlerime bakarak "HAMİLESİN SEN" dedi... "Işık var gözlerinde..." Yapılan testler sonucu artık yalnız olmadığımı senin de benimle olduğunu öğrendim(21.03.2008). Öyle tuhaf bir duygu sardı ki bedenimi tarifi imkansız; gülmelimiydim, ağlamalımıydım... Şimdiden doğman için sabırsızlanmaya başlamıştım.

Seni düşüne düşüne işyerine geldim. Şimdi babana nasıl haber vermeliydim. Akşamı bekleyemezdim çünkü içim içime sığmıyordu. 3 kişilik bir aile olduğumuzu öğrenince baban da çok mutlu oldu.

Önce anneannene haber verdik varlığını. Babaannene de gidip Sürpriz yaptık. Çünkü doğumgünü hediyesi olacaktın onun için.

Çok zor geçmedi ilk aylarımız seninle ama çok uykumuz oluyordu. Akşam yemeğimizi yedikten sonra televizyon başına geçerdik. Filmin ilk reklamında biz kesinlikle uyuya kalırdık. Canımız çok fazla Bir şey istemedi. Yani babana naz yapamadık anlayacağın. Ne kadar rahat bir hamilelik yaşıyoruz derken son aylarda zorlamaya başladın beni bitanem. Artık seni taşıyamıyordum. Daha dört aylıkken sekiz aylık olduğunu sanıyorlardı. Dört aylık olduğunu söylerken ikiz olduğunu düşünüyorlardı. Sen tahmin et artık karnımı :)

Doğum zamanım yaklaşıyordu. 26 Kasım 2008'de sana kavuşmayı bekliyorduk. Dr. Hülya Hanım, son kotrolumuzde her an gelebileceğini, olmadı 28 Kasım 2008 de doğuma gireceğimizi belirtti. 28 Kasım 2008 yani babanın doğum gününde... Ama sen durur musun yerinde; 26 Kasım da saat 04,00 civarında ilk belirtilerini göstermeye başladın. Zaten uykuya dalamamıştım bi türlü, Soğuk soğuk terlemeler olmuştu. Sonra kusmalar, hafif hafif sancılar... Hastaneye gittiğimizde doğumun başladığını öğrendik. Önce serum verdiler bize senin de beslenmen için. Tabi ardından korkudan olsa gerek sancımız da kesildiğinden suni sancı için ilaç verdiler. Sancılar çok zorladı beni. Ama sonunda sana kavuşacağımın tesellisi ile çekmeye razı oluyordum. Nihayet saat 14.15 te ilk ağlayışına, dünyaya ilk bakışına, ilk nefes alışına şahit olmuştum. 3830 gr ve 53,5 cm olarak dünyaya gözlerini açmıştın. Ve meleğim çok güzel çok şeker bir bebektin...

Şimdi kollarımda olmanın mutluluğunu yaşarken, zaman zaman da karnımda oluşunu düşünmüyor özlemiyor değilim bitanem. O tekmelerin, kıpırdamaların... Doğman için sabırsızlandığım gibi büyümen için sabırsızlanmayacağım... Dolu dolu yaşayacağız günlerimizi.. Rabbimiz izniyle büyüyeceksin zaten ama bir daha bu kadar küçük olamayacaksın... Benim nazlı mı nazlı, inatçımı inatçı, Zeytin gözlü kızım...

Ecrin'immm... Yağmur'umm... Seni çok seviyorum... Seni çok seviyoruz...

3 yorum:

  1. çok guzel bır yazı cok duygunlandım ınan ecrını benım yerıme op lutfen

    YanıtlaSil
  2. Öperim Aslı Teyzesi... Seninde mektuplarını okuruz inşallah kısa zamanda :)

    YanıtlaSil
  3. blogun hayırlı olsun bacım ön yazın çok hoş olmuş İnşaalah ecrinle huzur dolu uzun bi ömür geçirirsiniz, sevgiler

    YanıtlaSil